Bilinçaltı bir bilgisayarın BİOS u gibi çalışan ana işletim sistemimizdir. Yani bizi hayatta tutmak için yaratılmış bir yazılımdır.

Vücudumuzun tüm işlevlerini siz farkında olmadan yerine getirir. Kalp atışlarımızdan tutun, nefes almak, sindirim-dolaşım-boşaltım sistemleri, öğrenme, düşünme, karar verme gibi bütün işlemleri yerine getirir. Bizim için ne kadar önemli olduğu anlaşılmıştır diye düşünüyorum.

İnsanlar kararlarını kendileri verdiklerini sanırlar fakat bu gerçekte böyle değildir. Kararları ana işletim sistemimiz olan bilinçaltımız verir. Bilinçaltı bizi hayatta tutmak için bizi ateşler ya da pasife düşürür. Senin hayati bir riskin yoksa yani hayatta kalıyorsan (burada mutlu yaşamaktan bahsetmiyorum) bu bilinçaltın için iyi bir sonuçtur ve seni orada tutmaya çalışır. Ne fazla ne eksik! Riske girmek istemez.

Her farklılık aslında risk anlamı taşır bilinçaltı için. Buna girişimciler arasında konfor alanı denir.

Tabiiki bazı yanlışlıklar varsa düzeltebilirsiniz fakat sonuçlara aldanmayın. Sonuçlar iyi de görünse kötü gibi görünse de aslında bütün sonuçlar iyidir. Zaten iyiyken de arada tökezlediğiniz zamanlar olacak. Düşmeyi de kalkmayı da öğreneceksiniz. Siz vazgeçmeyip devam ettiğiniz sürece başarıya ulaşacaksınız. Zaten siz hiç düşmeseniz düşenlerin halini, ekibinizdekilerin neler hissettiklerini nasıl anlayacaksınız? Tozunu yutmadığınız binayı nasıl inşa edeceksiniz.

Bu yolda yaşanan sizi sadece başarıya götürecek bunu unutmayın. Yeter ki devam edin. Kimin ne zaman ne sonuç alacağını bilemezsiniz ama eninde sonunda sonuç alırsınız. Ki bu işin sonuçları para-sağlık ve zaman üçlüsü gibi büyük meyvelerle dolu, maaşlı işlerin hiçbir zaman veremediği güzellikler barındırıyor.

Başkaları başarıyorsa siz neden başaramayasınız? Siz de bunları hakediyorsunuz tabii buna inanıyorsanız, bunları kendinize yakıştırıyorsanız. Ama ilk bir kaç "Hayır" aldığınızda kendinizle özdeşleştiremiyor ben yapabilir miyim ben başarabilir miyim diyorsanız bu işi başarmanız çok zor olacak. Başaracağınıza inanmalısınız. Buna adınız gibi inanmalısınız. Arada sarsılacak ve acaba diyeceksiniz. Bu çok normal. Ama bunu kısa tutun ve sonrasında "başkaları yapıyorsa ben de yapabilirim, onlar da bu yollardan geçti bu iş demek ki böyle" diyerek kafa yapınızı düzeltin.

Bu işte liderinizle konuştuktan sonra, kamplardan sonra, eğitimlerden sonra motivasyonunuz çok yüksek olacak ve duruma göre 1 kaç saat ile 1-2 güne kadar motivasyonunuz sürecek. Sonrasında yine eski halinize dönecek ve içten motivasyonlu halde devam etmeniz gerekecek.

Bu işte sonuç alamamanın sebeplerinden diğerleri de firma, ürünler ve liderdir.

Firmanın sahibinin tek ortaklı olup olmamasından tutun, yönetimsel kararlara, hızlı ürün fiyat artışlarına hızlı karar değişikliklerine kadar sizi etkileyebilir.

Ürünler çoğu firmanın çok iyidir ve iyi olmak zorundadır. Bu ticaret tavsiye ticareti olduğundan ürünler iyi olmak zorunda. Fakat genele hitap etmeyen ve az ihtimalle de olsa ürünlerin formülasyonları içindeki madde oranları da sonuçları etkileyebilir.

İyi bir lider büyük bir şansdır. Size işi öğreten, düştüğünüzde kaldıran örnek aldığınız şahsiyettir. İnsanlar ne firmaya ne ürüne katılırlar. İnsanlar size, liderlere ve lider adaylarına katılırlar. Her işte olduğu gibi daha kısa yoldan hülleyle işi götürmeye çalışan liderler oldu ve olacak. Böyle liderlerden çok şey öğrenemezsiniz hatta sizi batırabilir ki bu işte normalde batmak yoktur. İyi bir lider kopyalandığında çok güzel sonuçlar verir. Bu iş zaten kopyalama işidir. Tabiiki ufak tefek farklı yöntemler eklenebilir ama kopyalanacak sistem doğruysa 1000 inci kişiye aynen ulaştıysa sarsılmaz bir ağ oluşmuş demektir. Bu da başarının ta kendisidir.

İlk önce şirket seçimi: Gerçek bir NW şirketi olduğuna emin olun. Ponzi gibi illegal sistemlerden kaçının.

İkinci olarak: Mümkünse araştırma yaparak bulabiliyorsanız iyi bir lider bulun. Bu kesinlikle şart mı derseniz, şart değil ama iyi bir lider bulamazsanız ya da iyi bir eğitim alamazsanız başarılı olmanız uzun sürebilir. İyi bir lider büyük bir şansdır.

Üçüncü olarak: Eğitimlerinizi tamamlayın.

Dördüncü olarak: Liderinize teslim olun. Onu bir patron değil de bir öğretici olarak görün ve ona gücenmeyin, anlamaya çalışın.